İZED, üyelerine yönelik olarak geçtiğimiz Çarşamba akşamı saat 20.30’da Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda ‘Meme Kanseri Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri Bilinçlendirme’ adlı bir seminer gerçekleştirdi. Seminere konuşmacı olarak katılan Sağlık Meslek Lisesi Meslek Öğretmeni İhsan Göl ve program gönüllüsü Ayşe Ortakçı katıldı.
ONKOLOJİDE ÇOK İNEGÖLLÜ VAR
Program öncesi bir konuşma yapan İnegöl Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Halil Peynirci, İnegöl Zihinsel Engelliler Derneği olarak 10 yıldan beri her ayın ilk Çarşambası gerçekleştirdiğimiz toplantımızda bu akşam misafirlerimiz var. Ailelerimizi meme kanseri erken tanı ve tedavi yöntemleri bilinçlendirme semineri için bu ayki toplantımızda karar kıldık. Bu akşam bize Sağlık Meslek Lisesi’ndeki öğretmenimiz İnegöl kanser ile ilgili çok büyük akraba oldu. Onkolojide çok çok İnegöllü arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var. Biz bu akşamki programda engelli ailelerimize meme kanseri ile ilgili bir nebze destek olabilirsek ne mutlu bize. Bizlere bu akşam bu sunumu sunacak olan İhsan hocamıza ve Ayşe kardeşimize İZED yönetim kurulu olarak teşekkür ediyoruz” dedi.
HER 8 KADINDAN 1’İ MEME KANSERİ RİSKİ TAŞIYOR
Proje gönüllüsü Ayşe Ortakçı ise, “Meme kanseri erken tanı ve tedavi yöntemleri bilinçlendirme seminerini firmamızda ilk kez bayan çalışanlara yönelik olarak hocamdan almıştık. Çok etkilendim. Ben de annem nedeni ile risk grubunda bir kadınım. Hocamın gönüllülük esası ile yaptığı çalışmalara ben de destek olmak istedim. Buradan yola çıkarak yeni organizasyonlar yaptık ve sayıyı her geçen gün arttırmaya çalışıyoruz. Çünkü her 8 kadından 1’i meme kanserine yakalanma riski taşıyor. Erken teşhis edilirse sonucu ölümle bitmiyor, kurtarabiliyoruz. Bu nedenle bilinçli olmak ve herkesin daha hassas yaklaşması gerekiyor. Burada olmaktan son derece mutluyum. Hepinize keyifli seminerler diliyorum” şeklinde konuştu.
KANSERİN İKİ RİSK FAKTÖRÜ VARDIR
Konuşmaların ardından kürsüye çıkan Sağlık Meslek Lisesi Meslek Öğretmeni İhsan Göl, ‘Meme kanseri erken tanı ve tedavi yöntemleri bilinçlendirmesi’ konulu seminerini gerçekleştirdi. Göl, “Vücudumuzda her bir organımız içindeki normal her hücrelerde; doğum-büyüme-çoğalma-ölüm döngüsü bulunmaktadır. Ancak herhangi bir sebeple bu döngüde; çoğalmadan ölüme geçiş basamağı durur ve bunun sonucunda, hücreler ölmeyip kontrolsüz olarak sürekli çoğalır. Oluşturdukları bu tabloya kanser denir. Bu anormal bir şekilde sürekli çoğalan hücrelerin başka organlara da gidebilmesine kanserin vücutta yayılmasına neden olur. Kanserin kesin bir sebebi bilinmemektedir. Kanser hastalığı için iki risk faktörü vardır; değiştirilebilir faktörler ve değiştirilemeyen faktörler. Değiştirilemeyen faktörler yaş, cinsiyet ve aile öyküsüdür. Değiştirilebilen faktörler ise; sigara ve alkol kullanımı, radyasyona maruz kalma, uzun süre güneş ışığına maruz kalma, kötü beslenme alışkanlığı, gıdalardaki katkı maddeleri, bazı virüsler, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest ve benzeri), hava kirliliği… Bu risk faktörlerine maruz kalan bir kişinin kesin kanser olacağı söylenemez, ama kansere yakalanma ihtimali artar. Kanserin potansiyel olarak yüzde 40‘ı önlenebilir. Değiştirilebilir risk faktörlerinden uzak durulmalıdır” diye konuştu.
HER 11 DAKİKADA 1 KADIN, MEME KANSERİNDEN HAYATINI KAYBEDİYOR
Meme ve meme kanseri hakkında bilgi veren Göl, “Meme; yağ dokusu, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmalarına meme kanseri denir. Her 11 dakikada 1 kadın, meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Her 3 dakikada 1 kadına, yeni meme kanseri tanısı konmaktadır. Günümüzde ABD`de, yedi kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Bu oran Avrupa ülkelerinde on kadında birdir. Türkiye’de her yıl 30 bin kadına meme kanseri tanısı konduğu açıklanmıştır. Türkiye’deki bütün kadın kanserlerinin yüzde 32,8’ini meme kanseri oluşturmakta” ifadelerini kullandı.
