Oyuncu Eren Taşdelen'in ailesi, evsiz kalan ve Kocaeli'ye gelen depremzedeler için harekete geçti. Kartepe Konakları'nda ikamet eden Taşdelen ailesi, sitenin müteahhiti Zikri Yenigün ile görüştü. Site sakinleri, müteahhit ve hayırsever iş insanlarının katkılarıyla Kartepe Konakları'nda inşaatı yeni bitmiş 36 daire, hiçbir ücret talep edilmeden afetzede vatandaşlar için ayrıldı. Evlerin mobilyaları yardımseverler tarafından Bursa İnegöl'den gönderildi. Bu evlerde afeti yaşayan vatandaşların bir sene boyunca hiçbir ücret ödemeden konaklayacağı, site sakinlerinden psikologlar Ülkücan ve Nihat Tumay çiftinin de depremzede ailelere gönüllü danışmanlık hizmeti vereceği öğrenildi.
"Biz tam anlamıyla bir ev açıyoruz"
Yardımların başlamasına öncülük eden Safiye Taşdelen, "Ben karşı sitede oturuyordum, bize depremzede bir aile geldi. Aslında onlara yardım için bu işe başlamıştık. Sonra sitemizin müteahhitti daireler bağışladığını söyledi. Sağ olsun İstanbul’dan Üşümesin Yürekler Derneği, akrabalarımız, dostlarımız bize çok güzel destek oldular. Sıfır ürünler ikinci el ürünler getirerek burada 36 hane varken 22 tanesini komple kendimiz döşedik. Diğerlerini de bazı iş adamları döşedi. Depremzedelere 36 tane ev açtık. Yavaş yavaş tamamlamaya başladık. Beyaz eşya dışında hiçbir eksiğimiz yok. İnşallah mutlu olurlar onlara ikinci bir anahtar vermiş oluruz, tek temennimiz bu. Müteahhitimiz bir seneliğine burayı ücretsiz olarak verdi fakat bir sene sonra evlerin inşası bitmezse hepsini burada misafir edeceğiz. Kira bedeli almadan oturuyor hepsi" dedi.
"Tam anlamıyla bir ev açıyoruz"
Evleri özenle yerleştirdiklerini söyleyen Taşdelen, "Bir tır, 3 kamyon eşya geldi buraya. Hepsini yavaş yavaş yerleştirmek istiyoruz. Büyük eşyaları direkt yerleştirdik. Şimdi mutfak eşyalarını veriyoruz, her eve halılarını veriyoruz. Yastığı, yorganı, seccadesi, lifi aklınıza gelebilecek her şeyiyle tam anlamıyla bir ev açıyoruz. Anahtarları teslim ediyoruz depremzedelere. Burada 36 tane daire açıldı ve biz daire sahiplerini de biliyoruz. Zaten eşya dağıtımı da o şekilde yapıyoruz. Bazı ailelerde 8 kişi var, bazı ailelerde 4 kişi var. İhtiyaçlarını da kişi sayısına göre veriyoruz. Yani en az 200 kişi oturacak burada. 3+1 evlerde var 2+1 evlerde var. 4 kişilik ailelere 2+1 daire veriyoruz, 4 kişiden fazla ailelere 3+1 daire veriyoruz" şeklinde konuştu.
"Bizde onlarla birlikte iyileşeceğiz"
Sitede yaşayan depremzedelere gönüllü danışmanlık hizmeti veren Psikolog Ülkücan Tumay, "Buraya getirdiğimiz depremzede ailelere ben ve eşim psikolojik destek vereceğiz. Onların yaralarını birlikte saracağız. Çünkü çok ağır bir travmadan çıktılar. Elimizden gelen ne varsa, ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Travma sonrası stres bozukluğu 6 aydan sonra daha net gösterebiliyor. Şu an buraya gelenlerin birçoğu şok içerisinde. Bir çaba içerisinde evleriyle uğraşıyorlar. Yeniden bir hayat kurmaya çalışıyorlar. Yeniden başlamaya çalışıyorlar hayata, bizde onlarla birlikte iyileşeceğiz. Çünkü bizlerde ekran başında izlerken ikincil bir travma yaşadık. Günlerce onları seyrettik, duygusal olarak bizlerde çok yoğun tepkiler yaşadık. Çok hassaslar şu anda. Bu yardımları bazıları kabul etmek istemiyor, üzücü bir durum. Kabul etmek çok zor" diye konuştu.
"Kadınlara katkısından dolayı teşekkür ederim”
Depremi yaşayan vatandaşlara sıcacık bir yuva hazırlayabilmek için seferber olan müteahhit Zikri Yenigün, "15 tane daire kendi şahsıma ait. Diğer dairelerde arkadaşlarımın daireleri. Kadınlar öncülük etiler, bizde bir yıl ücretsiz olarak evleri tamamlamak şartıyla yardımcı olduk. Kadınlara katkısından dolayı teşekkür ederim. Büyük bir afet yaşandı. Türkiye'mize geçmiş olsun, hepimizin başı sağ olsun. Kadınların öncülüğünde elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık" dedi.
"O 1 dakika 40 saniye 2 saat 3 saat gibi geçti"
Kartepe Konakları'nda yaşamaya başlayan depremzede Neva Arslan, "Deprem olduğu sırada biz bütün kardeşler bir aradaydık. Deprem olduğu anda ben çocukları kurtarmak için yukarı kata çıktım ama o deprem anı çok kötüydü. Şuan hatırlayınca da kötü oluyorum. O bir dakika 40 saniye, 2 saat 3 saat gibi geçti. Çocukları çok şükür zor çabalarımla kurtardım ama yağmur yağıyordu bir yandan. Savaş alanı gibiydi. Arabası olan arabasında, bir yandan yandaki bina yıkılmış onun dehşetini yaşıyoruz yani çok zor bir süreçti. Eşim itfaiyeci o anda eşim görevdeydi, görev anına denk geldi. Hiçbir şekilde iletişim kuramadık. Bana dönüş yaptıktan sonra işini bırakıp benim yanıma da gelemedi. Süreci anlatmak çok zor çok sancılı. Oradaki tüm depremzedelere, hepimize geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.