Önceki gün dernek merkezinde düzenlenen konferans, Kur´an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Konferans öncesi konuşan Dernek başkanı Naci Köseoğlu, helal ve doğru beslenmenin hem kendimiz hem de neslimiz için önemine vurgu yaptı.
Bugün gıda üzerinde oynanan oyunların artık gizlenmediğini, gıdaların genleri ile oynandığına dikkat çeken Köseoğlu, 1990´lı yıllarda İsrail tarım bakanlığı yetkililerinin yatırım yapma bahanesi ile Ankara´nın meşhur Ayaş domatesinin tohumlarının nasıl çalındığı ve bu çalınan tohumların genleri ile oynanıp bize tekrar nasıl satıldığının haberleri üzerinde durdu.
Konferansın konuşmacısı Dr. Ahmet Saçu ise, ?Bizim geleneksel kültürümüzün derinliklerinden gelen bir beslenme alışkanlığımız vardı. Az yemek, acıkmadan yememek ve iki öğün yemek. Suyu, meyveyi ve tatlıyı yemekten önce yemek. Bunlar bizim sağlığımızın adeta sigortaları, genel kuralları idi. Ama biz bunları terk edip, abur cubura, her türlü zararlı, kanserojen madde içeren hazır zararlı gıdalara vücudumuzu teslim ettik. Batılılar kendi tahrif ettikleri dinlerinden uzaklaştıkça tekamül ettiler. Biz de onlara uyup, ama doğru olan dinimize suç bulup, onu gerilememize sebep görüp terk edince, tam tersi değerlerimizi ve sağlığımızı kaybettik. Halbuki dinimiz hayatımızın her alanında olduğu gibi beslenmemizde de bize doğruyu emrediyordu. Çünkü İslam tıbbı kişinin mizacına göre beslenme, teşhis ve tedavi uygular. Mizaca göre hareket eder, gruplaştırmazdı. Her gıda ve her tedavi herkese uymaz. Hekimlerimiz bile hastalarına yaklaşırken, bu mizaca göre yaklaşır. Kişinin mizacına göre tedavi uygulardı. Bu kan gurubu ile de alakalıdır. Çünkü insanların kan grubuna göre beslenmeleri, onlar için en doğruya yakın beslenmedir? diye konuştu.
HASTALANMADAN ÖNCE SAĞLIĞIMIZI KORUMALIYIZ
Kan gurubuna göre beslenmeye devam eden insanın vücudunun ilk doğduğu zamanki sağlıklı haline döneceğini ifade eden Saçu, ?Önemli olan birinci öncelik hastalanmadan önce sağlığımızı korumaktır. Bunun yolu da sağlıklı ve doğru beslenmeden geçer. Sağlıklı ve doğru beslenmede sağlıksız hazır gıdalardan uzak durmakla başlar. Sağlıksız hazır gıdalar ile vücudumuza giren besin maddeleri sindirim yolu ile farklı organlarımıza yerleşerek, hastalanmamıza sebep olur. Kişinin mizacını bozarak, farklı hastalıkların oluşmasına sebebiyet verir. Bu bozulma doğumdan hemen sonra annenin beslenme alışkanlıkları ile bebekte görülmeye başlar. Bebek anne sütünü ilk almaya başlar, sonra onu istemez hale gelir. Bu annenin hem kendi, hem de çocuğunun mizacına göre beslenmemesinden kaynaklanır. Fıtri bir kanundur. Vücut fıtrata muhalif olan hiçbir şeyi kabul etmez. Ancak sağlıksız hazır gıdalar ile mizacı bozulan vücut mizaca aykırı şeyleri istemeye başlar? şeklinde konuştu.