ZARARLI ALIŞKANLIKLARA KARŞI UYARI

 

İnegöl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis ekipleri tarafından düzenlenen konferansta öğrenciler ‘zararlı alışkanlıklar ve madde bağımlılığı’ konusunda uyarıldı.

 

Konferans öncesi bir konuşma yapan İstaş Kentaş Ortaokulu Müdürü Orhan Erdoğan, “İstaş Kentaş Ortaokulu olarak eğitim öğretim hizmetlerimizin dışında zaman zaman hem velilerimizi bilgilendirmek hem de öğrencilerimizi bilinçlendirmek maksadı ile eğitim seminerleri yapıyoruz. Geçen hafta güvenli internet kullanımı semineri yaptık. Bu hafta da ‘Zararlı alışkanlıklar ve madde bağımlılığı’ konusunda çocuklarımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi maalesef çok üzülerek de görsek madde bağımlılığı ve zararlı alışkanlıklar ilköğretim seviyesine kadar düşmüş durumda. Bu konuda hem ailelerimize, hem velilerimize hem de biz eğitimcilere büyük görev düşmektedir. İnegöl Emniyet personeli ile birlikte, okulumuzun rehber eğitim öğretmeni Fehmi Vatansever ile birlikte çocuklarımızı madde bağımlılığı ve zararlı alışkanlıklar konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bu konuda bizden desteklerini esirgemeyen İnegöl Emniyet Müdürlüğünün şahsında bütün emniyet personeline teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu.

 

RUH VE BEDEN SAĞLIĞINA ZARAR VEREN HERŞEY ZARARLI ALIŞKANLIKTIR

İnegöl Emniyet Müdürlüğü görevli Toplum Destekli Polisi Gürcü Kaymaz, Mustafa Çubuk ve Yavuz Güneş’ten oluşan ekip öğrencilere ‘Zararlı alışkanlıklar ve madde bağımlılığı’ konusunda bilgilendirme yaptılar. Konferansta konuşan Emniyet görevlisi Gürcü Kaymaz, “Adı ne olursa olsun, insanın ruh ve beden sağlığına zarar veren her alışkanlık zararlı alışkanlıktır. İnsanları zararlı alışkanlıklara yönlendiren sebepleri üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar; arkadaş çevresi ile ilgili sebepler, merak, özenti ve taklit duygularıyla ilgili sebepler ve mutsuzluk sebepleridir” dedi.

 

BAŞLICA ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

İnsanın sağlıklı, başarılı ve mutlu olabilmesi için beden ve ruh sağlığının her türlü zararlılardan korunması gerektiğini belirten Gürcü Kaymaz, “İnsanın ruh ve beden sağlığını bozanların başında zararlı alışkanlıklar gelir. Başlıca zararlı alışkanlıklar; sigara, alkol, uyuşturucu madde ve kumardır. Ülkemizde; sigara, alkol, uçucu ve uyuşturucu madde kullanımı giderek artmaktadır.  Bu maddeler bağımlılık yaparlar. Bağımlılığın birey ve toplum için zararı vardır. Gençler risk altındadır. Zararın önlenmesi ancak tüm toplumun bilgilendirilmesi ile mümkündür” diye konuştu.

 

BAĞIMLILIK NEDİR?

Sigara, alkol ve uyuşturucu maddeler gibi zararlı maddelerin aynı zamanda bağımlılık yaptığını belirten Kaymaz, “İnsanlar, kötü alışkanlıklar sayesinde kendi elleri ile hem sağlıklarını hem de özgürlüklerini yok eder ve bağımlı olurlar. Bağımlılık; insan hayatının, kullandığı maddenin eline geçmesidir. Kişi o maddenin esiri olur, kullandığı maddenin miktarı giderek artar, bırakmakta çok zorlanır. Bıraksa bile, tekrar başlama ihtimali yüksektir. İnsanlar sigaraya, alkole, uyuşturucuya ya da başka maddelere bağımlı olabilir. Herkes bağımlı olabilir. Bağımlılık biyolojik bir süreçtir. Sigara, alkol ya da diğer uyuşturucular beyni etkileyerek bağımlılığa yol açar ve beynin yapısını değiştirerek, beyni ele geçirirler. En yüksek oranda bağımlılık yapan madde ise sigaradır. Bağımlılık bir hastalıktır, tedavisi çok zordur. Kişi sağlığını, ailesini, işini, arkadaşlarını ve sosyal çevresini kaybeder. Bağımlılık; bir süreçtir, ömür boyu devam edebilir. Bazı kişilerde bir anda, bazılarında zaman içinde gelişir. Kişi bu sürecin neresinde olduğunu çoğu zaman fark edemez. Bağımlılık yapan maddeler meraktan, arkadaşından geri kalmamak için, arkadaşlarına ‘Hayır!’ diyememekten ve sorunların çözüleceğine inandığından kullanılır fakat tam tersine sorunlar daha da artar” dedi.

 

SATAN KAZANIR ALAN KAYBEDER

Bağımlılık yapan maddelerin niçin satıldığı hakkında konuşan Kaymaz, “Amaç birilerinin para kazanmasıdır. Üreten, aracı olan ve satanlar para kazanır, kullananlar sağlıklarını, çevrelerini ve hayatlarını kaybeder. Satan kişinin gözünde kullananların hiçbir değeri yoktur. İçine bağımlılığı artırıcı maddeler koyabilirler. Hatta madde ucuzlasın diye içine daha zararlı maddeler de koyabilirler” diye konuştu.

 

TÜTÜNÜ HAYVAN BİLE YEMEZ

Sigara üreticilerinin insanları sağılacak inek gibi gördüklerini belirten Kaymaz, “Sigara kısaca; zehirli bir bitki olan tütünün, ince kağıda sarılmış halidir, öldürür! Sigaranın ham maddesi olan tütünü, ne koyun, ne inek, ne at, ne eşek… Hiçbir hayvan bu otu yemez. Ama bazı insanlar bunu kağıda sarıp dumanını çekiyor. Tütünden oluşan sigarayı içmek öldürür” dedi.

 

SİGARANIN ZARARLARI

Sigaranın zararları hakkında konuşan Kaymaz, “Vücudumuzda dolaşarak bize hayat veren kan; akciğerlerden aldığı ve vücudumuz için gerekli olan tertemiz oksijen gazını tüm vücuda taşır. Eğer sigara içersek akciğerlerimizden kanımıza oksijen yerine 4 bin çeşit zehir karışır ve tüm vücudumuza taşınır. Sigarada 4 binden fazla çeşit zehirli madde vardır. Bir insan sigara kullanmaya başlarsa; ömrü ortalama 8 yıl kısalır, kalp krizi geçirir, akciğer kanseri olur, beyin kanseri olur, gırtlak kanseri olur, ağız içi kanseri olur, dil kanseri olur, kangren olur, damar sertliği oluşur, kalp hastalıkları oluşur, vücuduna yüzde 33 daha az oksijen girer, bebeği; erken, küçük ve özürlü doğar, sesi ve ses tellerinin yapısı bozulur, gözlerinde katarakt ve kalıcı körlük oluşur, gözleri parlaklığını kaybeder, beyaz kısmı sararır, cildi erken buruşur, canlılığını ve rengini kaybeder, dişlerinde çürükler oluşur, ağzında sürekli koku oluşur, dişlerinin yapısı bozulur, sararır, çirkinleşir. Böbreklerimiz zarar gördüğünde çalışmaz ve her gün kanımızı süzen bir makineye bağlanmamız gerekir. Denize bile giremeyiz. Sigara ağız ve dil kanseri yapar” diye konuştu.