İbrahim Gürbaş


?BENİM BİR KÖYÜM VAR?


    Başlarken, çok düşündüm. İlk yazımda ?neler yazayım?diye, köşe yazısı yazmak gerçekten zordur. Okuyucu köşe yazarlarına daha çok minnet eder ve yazdıklarının doğruluk payı olup olmadığa çok dikkat eder.

  İlk yazımı geçen hafta AKP ile değerlendirmek istemiştim. Olumlu ve olumsuz birçok eleştiri aldım. Zaten bir yazar´ın en büyük mutluluğu,yapılan eleştirilerdir.Bu kez de değişik bir konuya el atmak istedim.

  Böyle bir ortamda ?Y Allah Bismillah? diyrek, yola çıktık. Allah bizi utandırmasın.

  Ülkemizde son elli yılda uygulanan kamu özel yatırımlarında ve kalkınma öncelikli projelerinde büyük şehirlerden başlanarak ve şehir merkezi olarak uygulamalar gerçekleşmiş olup bu durum devam etmektedir. Bu sonuçlarla üretim kimliği olan insanlarımız, hızla tüketim kimliğine dönüşmüştür.    Üreticiyken tüketici konumuna düşmüştür. Şehirlerde büyüyen bir sonraki nesilde, üretimi tamamen bilemez hale gelmiştir. Binlerce dönüm arazi ekilemez hale gelmiş, verimli olarak da işletilmemektedir.                

   Şehirlerimizdeki, milyonlarca ülke insanı yeterince sağlıklı beslenememektedirler, kimyasal katkılar sonucu toplum sağlığını tehdit eden boyutlara varmıştır. Organik beslenme gayretlerinde olumsuz gidişatı ve sonuçları değiştirmemektedir. Batının kalkınmış ülkelerine bakıldığında yatırımlarını ve kalkınma projelerini kırsal alanlara ülke geneline yaydıklarını görmekteyiz. Bu sistemle vatandaşlarını birden çok rolle donatarak, bir kişi hem üretici ve hem de tüketici olarak, sanayici, işçi, memur, STK temsilcisi olabilmiştir. Böylece yüksek kalkınmayı gerçekleştirmişlerdir. Bizde de yetmişli yıllarda köy ve kent tarım kentleri, adıyla buna benzer modeller siyasi çevrelerde savunulmuştur.

   Çevre ülkelere bakıldığında, tabii afetlerde ve savaşlarda en çok mağduriyeti ve zararları şehirlerde yaşayan insanlar görmektedir. Birde şehirlerin alt yapılarına yapılan ölü yatırımları dikkate aldığımızda şehirleşmek yerine, şehirleşmiş köyleri kurarak üretim kimliğimize hızla dönmeliyiz. Bunu hiçbir zaman kaybetmeden yeni projeleri kamu ve özel sektör olarak hayata geçirmeliyiz ve zararında neresinden de dönülürse kardır. Ülkemiz için her bakımdan çok önemli olduğunu düşünmekteyim.

   Bütün bu gerçeklere dayanarak, ülkemizde yaşayan her vatandaşımızın, ?BENİM BİR KÖYÜM VAR? demeli ve köyünü kaybettiysen, ?KENDİNE YENİ BİR KÖY ARA?demek lazımdır.

Bugün ülkemizde yaklaşık 15 Milyon Emekli şehirlerde kahve köşelerinde veya camii avlularında ortalama 15 Yıl Azrail Aleyhisselamı bekliyorlar. Köye dönüşle bu enerjinin ekonomiye dönüştüğünü var sayarsak ne kadar güzel olur değil mi?  Emekli olan bu insanlar ?Köyde olsalar? boş dururlar mıydı, asla durmazlardı.

  Bu köylere dönüş projesi gerçekten güzel bir projedir, hiçbir insan buralarda aç kalmaz ve kendi iş ve aşını kolaylıkla elde eder. Bu insanların kazanımları ülke ekonomisine büyük yararlar sağlayacağı muhakkaktır.