Ben Galatasaraylıyım. Bunca zaman Süper Lig´de oynanan tüm karşılaşmalarda maçı kazanmak kimin hakkıysa, penaltısı verilmemişse yani tüm çıplaklığıyla objektif olarak hak eden takımdan taraf olup kendi takımımı da aşağılarım.
Özel hayatımda da bu hep böyledir. Gelelim partilere, hayatım boyunca hiçbir partiye körü körüne bağlanmadım. Rahmetli Ecevit döneminde sadece delegelik yaptım. CHP´li, MHP´li, İYi Partili ve AKP´li de değilim. Benim için tek gerçek halkın refah içinde, paralı, bereketli, mutlu yaşamasıdır.
Bunca zaman hiçbir parti halkı düşünmedi.
Her gelen çaldı çırptı. Sayın Bülent Ecevit haricinde. Şimdi Amerikan mahkemesinde Türkiye´deki CEO´ların, bakanların vs. rüşvet aldıkları hem tapelerde, hem de belgelerle hakimin önünde olduğu ve Reza Zarrab da her şeyi birebir açıkladığı halde nasıl oluyor da tüm bu kanıtlara rağmen bir kesim, halen bunların yalan olduğunu söyleyip "Ölümüne AK Parti" diyebiliyor, kesinlikle anlam veremiyorum. Nedir bu parti sempatizanlığı?
Esnaf olarak kan ağlayan sizler, asgari ücrete çalışan halk, emekli parasıyla kirasını bile ödemekte zorlanan emekliler, lütfen toparlanın silkelenin!
Ben Amerikan sempatizanı da değilim. Madem zaman birlik olma zamanı, o halde gerçekleri görün artık! Yeri geldiğinde yurt dışında yapılan yolsuzluklarda nasıl ki, devlet büyüğünü çöp konteynırına atabiliyorlar, biz de böyle yapabilelim.
Kimse halktan daha üstün değil bunun farkına varalım artık.
Saygılarımla