Cumhurbaşkanlığı ve beraberinde milletvekili seçimlerinin bir ay kadar öne alınarak Mayıs ayı içerisinde yapılması ön görülüyor. Kesin tarih henüz belli olmamakla beraber, iktidarın hedefindeki tarih 14 Mayıs.
Her seçimde olduğu gibi bu seçim öncesinde de liderler seçimin çok kritik bir seçim olduğunu, Türkiye’nin bekası için çok büyük önem arz ettiğine dair açıklamalarla seçmenlerin dikkatini çekmeye çalışmaya başladı.
Seçim yarışı hiç kuşkusuz AK Parti ve MHP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı ile CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DP, DEVA ve Gelecek Partisi’nin içerisinde yer aldığı Millet İttifakı arasında geçecek. Diğer taraftan da HDP’nin ve ittifaklar dışında kalan diğer partilerin de kendi adayları ile seçime katılması bekleniyor. Şayet ittifaklar dışındaki partiler kendi adayları ile seçime girerse seçim büyük bir olasılıkla 2. tura kalacak…
Zira anketlere göre, Cumhur ve Millet ittifakının oy oranları yüzde 50’nin altında gözüküyor. Dolayısıyla bu ittifakların seçimi kazanabilmesi için yanlarına birkaç parti daha katmaları gerekiyor.
Artı, bu seçimde bırakın yüzde 1 oyu, yüzde 0.1 bile çok büyük önem arz ediyor. Bu sebepledir ki, sadece iktidara oynayan liderler ve kurmayları değil, belediye başkanlarından il ve ilçe başkanlarına kadar, hatta partisinin fikirlerini ulu orta savunan herkesin üslubuna, hareketlerine dikkat etmesi icap ediyor.
Geçim sıkıntısının tavan yaptığı bir dönemde yapılacak seçimlerde milleti geren ve kutuplaştıran söylemlerde ve eylemlerde bulunulması kesinlikle partilere eksi yazacaktır. Yine HDP ile işbirliği yapanlar, milli ve manevi duygularla ilgili halkın öfkesini çekenler mutlaka kaybedecektir.
İfade ettiğim üzere bu seçimde 0,1’lik oy oranı bile çok büyük önem arz ediyor. Bu sebepledir ki, partiler aday göstereceği isimleri çok özenle seçmeliler. Bu seçimde liderler mutlaka önemli ancak o liderlerin göstereceği adayların partilerine mutlaka oy getirecek isimler olması icap eder.
Halkın güvendiği, saygı duyduğu, samimi ve dürüst insan diyebileceği, iş ve aile hayatı ile topluma örnek olmuş, şehrine hizmet edeceğine inanılan ve herhangi bir şaibeye karışmamış isimlerin tercih edilmesi halinde partilerin oy oranları beklenenden çok daha yüksek olacağına inanıyorum.
Zaman zaman sosyal medyadan “İnegöl’den kimi milletvekili görmek istersiniz” şeklinde kamuoyu yoklaması yapıyorum. Bu yoklamalarda ilginç isimler zikrediliyor. Yine dost meclislerinde “şu isim aday olursa partisine bakmadan oy veririm” diyenlere rast geliyorum. Diğer taraftan da bazı isimlerin sessiz sedasız milletvekili adaylığı için çalıştığını ve destek arayışında olduğunu duyuyorum.
İşte sosyal medyadan zaman zaman yaptığın kamuoyu yoklamalarında ve dost meclislerinde isimleri zikredilen, İnegöl için çalışır, koşturur ve mücadele eder denilen ve de milletvekili olmak için sessiz sedasız çalışma yürüten isimleri, parti isimi zikretmeden ve alfabetik sıralama yapmadan paylaşmak istiyorum.
Muzaffer Çilek, Bahattin Korkmaz, Murat Gültekin, Erkan Dönmez, İsmail Karaman, Hakan Özdemir, Fikret Bayram, Hasan Eroğlu, Hüseyin Şahin, Bengül Kavlan, Birol Atay, Bülent Temelli, Hasan Toktaş, Hasan Aydın, Hüseyin Özdemir, Haluk Özbek, Yavuz Uğurdağ, Metin Anıl, Salih Berber, Ahmet Güleç, Mustafa Durmuş, Varol Özbek, Nilay Parlar, Ayhan Salman, İsmail Kösen, Burhanettin Özdemir, Mehmet Baştürk, İsmail Özdemir, Yasin Altuntepe, Sedat Kızılcıklı, Fahrettin Baykan, Kani Ahmet Erbay, Halil Büyükışıklar, Yasemin Soydan, İlhan Baykan, Cihat Şengül, Mehmet Turan, Murat Balakuş, Ertan Başdere, Adem Demirel, Sedat Eceryıldız, Aytekin Torun, Serdar Nalcı, Semih Gülerer. Durmuş Aydın, Mahsuni Canbay,